Page 6 - DRG
P. 6

KAPADOKYA’NIN SAKLI HAZİNESİ:



                 GÜMÜŞLER MANASTIRI











                                                         Niğde’ye 8 km uzaklıktaki Gümüşler beldesinde bulunan manastırın, kesin
                                                         olarak  bilinmemekle  beraber,  8-12.  yüzyıllar  arasında  yapıldığı  tahmin
                                                         edilmektedir. 1973 yılında arkeolojik sit alanı kabul edilen ve büyük bir
                                                         kaya  kütlesinin  içine  oyulan  manastır  Kapadokya  Bölgesi  sınırlarında
                                                         bulunmaktadır. Ayrıca günümüze oldukça iyi korunarak gelmiş ve bölgenin
                                                         en büyük manastırlarından birisidir. Manastırın oyulduğu kaya kütlesinin
                                                         güney ve doğu cephesi 1.5 km kadar devam etmektedir.

                                                         Manastıra  14  metre  yüksekliğinde  bulunan  bir  avludan  geçilerek
                                                         ulaşılmaktadır.  Avlu,  dört  yönde  kaya  oyma  yapılara  açılmakta
                                                         ve  tüm  yapıların  gizli  geçitlerle  bağlantıları  bulunmaktadır.  Orta
                                                         avluda  ise  mezarlar  ve  erzak  depoları  yer  almaktadır.  Yapılan  kazı
                                                         çalışmaları  ile  ortaya  çıkarılan  mezar  sayısı  30’a  ulaşmıştır.  Girişte
                                                         avlunun  sol  tarafında  iki  katlı  bir  yeraltı  şehri  bulunmakta  olup
                            Michael Gough’un Çizdiği Plan ve Fresk Çizimleri(Gough, 1965)  yeraltı  şehrinden  toprak  yüzeyine  ulaşan  havalandırma  ve  megafon


                       şeklinde  bir  haberleşme  sistemi  olduğu  düşünülmektedir.  Manastırda  yer  alan  diğer  mekânların  pek  çoğunun  işlevi
                       hâlen bilinmemektedir. Manastırın en önemli yapısı olan ve kompleksin kuzeyinde yer alan kilise ana giriş kapısının tam
                       karşısında yer almaktadır. Kilise içinde son derece iyi korunmuş, renkli freskler bulunmaktadır. Fresklerde; Hz. İsa’nın
                       doğumu, vaftiz edilmesi, kiliseye takdimi, Havariler ve Hristiyanlığın ileri gelenlerini gösteren konular işlenmiştir.

                       Kilisedeki fresklerin güçlü ve canlı anlatımları barındırdığı yeraltı şehri, büyük mezarlık odası ve oldukça büyük kaya
                       kütlesine kazılmış yerleşim birimleriyle birlikte arıtılmış savunma önlemleri nedeniyle Gümüşler Manastırı’nın, döneminin
                       önemli  din  merkezlerinden  biri  olduğu  düşünülmektedir.  Kilise  içerisindeki  freskler  1960’lı  yıllarda  İngiliz Arkeolog-
                       Restoratör Michael Gough tarafından onarılmıştır.
                       Manastırın en dikkat çeken özelliklerinden biri de içerisinde dünyada tek olan ve ortaya çıkmasıyla birçok tartışmaya yol
                       açan “Tebessüm eden Meryem Ana” freskinin bulunmasıdır. Ortaya çıkan tartışmaların sebebi ise manastır tanıtımının
                       bu freskle yapılmak istenmesidir. Bu konuda açıklama yapan bazı tarihçi ve arkeologlar Meryem Ana’nın hiçbir freskte
                       gülümsemediğini belirterek bunun bir “restorasyon hatası” olabileceğini iddia etmişlerdir.

































              6
   1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11