Page 6 - Çalıkuşu 51 | Niğde MEM
P. 6

GEÇMİŞİN GELECEĞE İMZASI, TY ANA













                 Kemerhisar’da yürürken dikkatli olun çünkü ayaklarınızın altında geçmişin izlerini taşıyan büyük bir dünya var.Herhangi
                 bir  yerde  toprağı  kazın,yüzlerce  yıllık  saklı  bir  tarihe  ulaşırsınız.İşte  amacımızda  bu;  Kemerhisar’ın  gizli  almış  tarihi
                 katmanlarına ulaşmak,bu kayıp hazinenin katmanlarını birlikte gün yüzüne çıkarmak…

                 Gülek Geçidi’nin Kapadokya’ya açıldığı bölgedeki yüzlerce yıllık tarihe sahip belde Genç Hitit ve Romalılar döneminde
                 ön plana çıkmıştır.Niğde il merkezinin 24 km güneyinde, Bor ilçe merkezine 8 km uzakıkta ve Bahçeli beldesiyle iç içe
                 durumdadır.Bu antik kente birçok isim verildi. Tuvana dendi,Tyana dendi,Kilisehisar dendi.Bu tarihi kent,ilk olarak M.Ö.
                 6030’lu yıllarda Köşk Höyük’te yazılan lahitlerden de anlaşılacağı gibi Cilalı Taş Devri’ne kadar giden bir tarihçeyle karşılıyor
                 bizi.Kent daha sonrada, M.Ö. 1200’lü yıllarda II. Hitit İmparatorluğunun hükümet merkezi olarak çıkıyor karşımıza,İlk kent
                 kültürü oluşumu,yönetsel kavramların ortaya çıkması Hititler döneminde gerçekleşmiş,önemli bir ticaret merkezi olmaya
                 başlamış,doğu ile batı arasında geçiş noktası olmasından dolayı sürekli gündemde kalmıştır.

                 Öyle ki; tarihin en eski ve en güvenli güzergahı olan Kral Yolu,M.Ö. 5.yüzyılda Efes-Tyana ve Sinop-Tyana arasında yeniden
                 inşa  edilir.Bu  özelliğiyle Tyana,Pers  İmparatorluğu  Kralı  I.Darius zamanında  Efes  ile  Perslerin  güçlü  kenti  Persopolis
                 arasında köprü vazifesi görmüştür.Tarihi Kral Yolu’nun başlangıcı olmasıyla birlikte dünyanın ilk posta teşkilatı da Tyana’da
                 kurulur. Kral Yolu büyük imparatorluk boyunca Efes’ten Persepolis’e kadar hızlı ulaşımı kolaylaştırmak için yapmıştır.Antik
                 Yunan kentlerinin Asur ve Pers kentleri ile ticareti sağlamak için Kral Yolu’nun son durağı Tyana’dan başlayan Şark Yolu
                 güzergahı oluşturulmuş,Asurların batıdaki son sınır komşusu Tyana’ya Kral Yolu ile ulaşan ticari ve kültürel değerler,Şark
                 Yolu ile Doğu’nun kalbi Persapolis’e kadar ulaşmıştır.

                 İlk çağlarda ise Kral ve Şark Yolu’na alternatif Avrupa’dan Çin’e güçlü bir güzergah inşa edilmek istenmiş bu yüzden
                 günümüze kadar ulaşan tarihi İpek Yolu oluşturulmuştur.İpek Yolu’nun Kral Yolu’nda kesiştiği tek yerin Tyana olması, tarih
                 için Kemerhisar’ın ne kadar vazgeçilmez olduğunun göstergesidir.

                 Genç Hitit döneminde kurulan Tabal-Tyana Krallığı ile Kayseri,Konya,Nevşehir,Niğde gibi 24 merkeze başkentlik yapmıştır.
                 24 kent krallığının merkezi olan Tyana tarihin ilk konfederasyon merkezi olarak göze çarpar.M.Ö 800 yılından 500 yıllara
                 kadar Tyana Kenti kendine özgü yönetim modeli ile batı ve doğu’dan gelen her türlü istilacı saldırıyı önler.

                 M.Ö.  480  yılında  Perslerin  Yunanistan’ı  işgali  sırasında  Tyana  el  değiştirir,  Persler  burada  büyük  bir  ikmal  merkezi
                 kurarlar.M.Ö 335 yılında ise Makedon Kralı Büyük İskender Tyana’yı istila eder,gerek Hindistan,gerekse Mısır fetihlerinde
                 izlediği  güzergah  noktası  olarak  kullanır.  M.Ö.  372  yılında  ise  Roma’ya  bağlı  Kapadokya  Krallığı  Güney  ve  Kuzey
                 diye  ikiye  ayrılmış.Güney  Kapadokya  Devleti  kurularak  başkenti  Tyana  ilan  edilmiştir.Konya,Niğde,Ereğli,Aksaray  ve
                 Viranşehir,Tyana’ya bağlanmıştır.

                 Büyük İskender’in ölümünün ardından Tyana şehir devleti olarak Roma İmparatorluğu’nun kontrolüne girer.

                 M.Ö. 50 yılında Romza İmparatoru Jul Sezar ile Mısır Kraliçesi Cleopatro arasında yaşanan destansı aşk ile Roma-Mısır
                 birleşmesi gündeme gelir. Cleopatra  Roma toprağı olan Tarsus’a yerleşir, yazları ise Tyana’da ikamet etmeye başlar. M.Ö.
                 44 yılında Jul Sezar’ın ölümünden sonra Roma İmparatorluğu Doğu ve Batı Roma diye ikiye ayrılır..Tyana, Doğu Roma’nın
                 eline geçer.Doğu Roma’nın ilk imparatoru Marcus Antonius ile işbirliğine giden Cleopatra , Batı Roma’ya savaş açar. Savaşı
                 kaybeden Cleopatra önce Tyana’ya,arkasından Tarsus ve İskenderiye’ye çekilir ve burada ölür. Doğu Roma’nın tarihten
                 hemen silinmesiyle yeniden Büyük Roma İmparatorluğu yönetimine giren ve Romalılar döneminde piskopatlar tarafındn
                 idare edilen Tyana, 7. Yüzyıldan itibaren Arap saldırısına karşı direnmiştir.

                 Sık sık el değiştiren Tyana, Arap İstilası sonucu 810 yılında Abbasi Lideri Harun Reşit devletine katsada, 4 yıl sonra Roma geri
                 almıştır.830 yılında ise Abbasi Lideri Memnun tarafından kesin olarak alınan Tyana’da büyük bir yıkım gerçekleşmiş,tarihi
                 kilise,enstitü,birçok Roma eseri yok edimiştir.




              6
   1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11