110 yıl önce, ecdadımızın dirilişinin mührü, imanın ve aşkın coğrafyası Çanakkale'de doğan,
bağrında nice kahraman vatan evladını saklayan günün adıdır 18 Mart.
Hürriyet için şehadeti arzulayanların,
Garbın çelik zırhını imanlı sinelerle kıranların,
Son yurt Anadolu'nun kapısına kandan ve candan duvar olanların destanıdır.
İstiklâle şiir yazdıran kahramanların
Milletine "korkma!" diye haykıranların
Şanlı bir zaferle şahlananların tarihe kazdığı satırlardır.
Esaret gömleğini yırtıp atanların
Vatanını canından aziz tutanların
Bu topraklara kattığı ebediyet mayasıdır.
Kahraman ecdadımız Çanakkale'nin geçilmez olduğunu ve ebediyen de geçilemeyeceğini 18 Mart 1915'te tüm dünyaya ilan etmiştir. Toplu vuran sineleri top sindirememiş, yenilmez denilen ordular iman dolu göğüslerin karşısında geldikleri gibi gitmişlerdir. İstiklâl uğruna nice güneşlerin battığı Çanakkale, tüm gönül coğrafyamızdan şehitlerimizin bizlere emanetidir. Bu emanet tüm vatanımızın özetidir, özüdür.
Aziz şehitlerimizin emaneti bu cennet vatana sahip çıkarak ülkemizi hak ettiği yerlere taşımak en kıymetli, en ulvî görevimizdir. Birlik, beraberlik ve kardeşlik ruhuyla Çanakkale ruhundan aldığımız ilhamla Türkiye Yüzyılı hedeflerine ulaşacağımıza inancımız tamdır.
Çanakkale Deniz Zaferi'nin 110. yıl dönümünde başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere aziz şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum.
Elif ÖZBEK
İl Millî Eğitim Müdürü
